1 Ağustos 2009 Cumartesi

pasivize edilmiş isyanın müziği = ARABESK

bugün T.C. ülke sınırları içerisinde ki atölyeler de , tamirhaneler de , lastikçiler de , egsozcular da ve bunlara benziyen tüm bir kenara itilmiş iş yerlerinde ; en çok dinlenen müzik tartışmasız arabesktir. nasıl ki ; meslekleri , kazandıkları para , eğitim seviyeleri gibi sebeplerden dolayı bu insanları dışlayıp bir köşeye ittiysek , arabesk'i de o köşeye ittik ve dışladık. zamanla bu uçurumu moloz dökerek kapatmak yerine , daha da eşeleyip derinleştirdik. böylece varoş kültürünü tüm toplumun katkılarıyla yaratmış olduk.

istanbul , izmir , bursa gibi sanayilemiş şehirler de varoş halkın çoğunluğunu anadoludan gelen insanlarımız oluşturmakta. isyanın pasivize olma sebebi de burdan gelmekte aslında. anadolu dan gelen insan elinde ki maddi ve kültürel imkansızlıklar sebebiyle metropol'e dahil olamaz ! olmaz değil olamaz ! dolayısıyla kendisinin herhangi bişey yapmasına gerek yoktur. toplumun içerisinde oturmuş olan kriterler zaten onun için herşeyi yapmışlardır. işte bu nokta da isyan duygusu baş göstermeye başlar. fakat bu isyan hiçbir zaman ortaya çıkamaz. maalesef ki din bilgisi ile beraber verilen kaderci zihniyet bu isyanı pasivize eder. dolayısıyla kişi daha oyunu baştan kaybetmiştir ve kaybettiği için isyan bile edemez. çünkü o'na dayatılan öğretiye göre bu o'nun kaderidir. bu bir açmazdır , çıkmaz sokaktır. böyle bir konumda bırakılan kişi de doğal olarak arabesk müziğe ve kültüre yönelir. ne de olsa arabesk te onun gibi isyan etmez , kabul eder. haksızlığa karşı "vururum , yakarım , yıkarım" demez ; "gelin canımı da alın" der.

bana göre arabesk'in olayı budur. dışarıdan baktığımız da idiot dediğimiz insanlar idiot olarak doğmadı. bugün dışarıdan bakınca yadsınan , eleştirilen , dalga geçilen , saçma görülen bir kültür varsa eğer ; o kendi kendine var olmadı. biz varettik.

muslum-gurses

Hiç yorum yok: